İŞÇİ ÜCRETLERİNDEN İCRA VE NAFAKA KESİNTİLERİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

İşçinin ücretinden yapılan icra ve nafaka kesintileri hem işverenler hem de çalışanlar açısından dikkat edilmesi gereken önemli hukuki konulardır. Bu kesintiler için temel yaşam ihtiyaçlarını karşılama hakkı ile alacakların tahsil haklarını dengelemeye yönelik yasal düzenlemeler çerçevesinde yapılmaktadır.

Son dönem özellikle firmaların İnsan Kaynakları birimlerinde çalışanların sık karşılaştığı bir sorundur. Bu nedenle yazımızda işverenin iflası halinde işçi alacağı ile ilgili kısaca değinmekle birlikte daha çok işçi ücretinden icra ve nafaka için kesintiye gidilmesi durumunda işverenin dikkat etmesi gereken hususlar üzerinde duracağız.

4857 İş Kanunu Açısından Düzenleme

4857 sayılı iş kanununun 35 maddesinde ücretin saklı kısmı başlığı altında temel düzenleme yer almaktadır. Bu maddeye göre işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hâkim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır.

İş Kanunu’nun 32. maddesinde “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” şeklinde tanımlanmış olup çalışma karşılığı elde edilen ve asıl ücret dışındaki yan ödemelerin de ücret kavramı içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yargıtay kararlarında da prim, ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nema, ücretten sayılmıştır. Dolayısıyla, bu ödemeler de ücret gibi kabul edilerek işlem yapılacaktır. Emekli ikramiyesi, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve vergi iadesi alacağı ücretten sayılmayacağından dolayı bunların tamamı haczedilebilir.

Iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle ödenen tazminatlar, geçici iş göremezlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, iş kazası sonucu mahkeme kararıyla hükmedilen tazminat bedelleri, haczedilemez.

2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanunu Düzenlemesinde İşçi Alacakları ve borçları

İşçi alacakları yönünden

  • İşçi alacakları mevzuatta imtiyazlı alacak olarak kabul edilir. Bu alacaklar arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, yıllık izin ücreti gibi iş sözleşmesine dayalı haklar yer alır. 2004 sayılı icra iflas kanununun 206 maddesi uyarınca bu alacaklar iflas masasında birinci sırada yer alır. Yani işçiler diğer birçok alacaklıdan önce ödeme alma hakkına sahiptir. Bu düzenleme işçinin hakkının korunması amacıyla getirilmiş ve anayasal güvence altına alınmıştır. Ancak bu ayrıcalık işçinin süreci takip etmesi ve alacağını zamanında iflas masasına bildirilmesi halinde gerçek sonuç verir.
  • İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatı alacakları imtiyazlıdır. Bir yıllık süreden önce doğmuş işçilik alacakları imtiyazlı değildir.

İşçi Borçları yönünden

  • İcra ve iflas Kanunu’nun 82 inci maddesinde; haciz olunamayacak haklara, 83’üncü maddesinde ise kısmen haciz olunacak haklara yer verilmiştir. Maaş, ödenekler ve her türlü ücretler, İntifa hakları ve hasılatı, İlama bağlı olmayan nafakalar,
  • Sigortalar ve emekli sandıkları tarafından tahsis edilen gelirlerin borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczedileceği ancak hacz olunacak miktarın bunların dörtte birinden az olamayacağı, birden fazla haciz var ise sıraya konacağı, sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
  • 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 71. Maddesinde haczedilecek miktar aylık net gelirinin üçte birinden çok dörtte birinden az olamayacağını belirtir. Ancak bunun yanında asgari ücreti aşmayan aylık gelirinin onda birinden fazlası da haczedilemez. Denilmektedir.
  • İcra İflas Kanunu Madde 354 te Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz.
  • Aynı şekilde İcra müdürlüklerinde nafaka ile ilgili alacağın takibinin başlaması itibariyle geriye dönük en fazla 1 yıllık nafaka alacağı imtiyazlı alacak statüsündedir.

Ücret Kesintisinde İşverenin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

  • İcra yazısındaki detaylara dikkat edilmelidir.
  • Cari nafaka alacağı öncelikle alacak olup 1 / 4 oranındaki kesintiye tabi değildir. Yani sınır konmamıştır. Ancak bir yıla kadar birikmiş nafaka borcunun en fazla 1 / 4 oranında kesinti yapılması kuralına tabidir.
  • İcra müdürlüğünden gelen icra müzekkeresinde belirtilen kişi için maaş haczinde tebligatı aldıktan sonra 7 gün içerisinde ilgili icra dairesine cevap yazısı yazılmalıdır. Aksi halde, İcra ve İflas Kanunu’nun açık hükmü gereğince; kesemedikleri veya gönderemedikleri para ayrıca mahkemede hüküm alınmasına gerek görülmeden icra dairesince sebebiyet veren kişilerin ücretlerinden ve sair mallarından tahsil edileceğinden tebliğ tarihi çok önemlidir.
  • İcra dairesine yazılan cevap yazısında; icra kesinti emrinin elinize ulaştığını, kişinin bilgilerini, ücretinin ne olduğunu, kişinin sırada hali hazırda kesilmekte olan başka icrası yok ise bu emre istinaden maaşın 1/4 ünün kesilmeye ve belirteceğiniz tarihte gerekli IBAN no’ya yatırılacağı bilgisini içermelidir.
  • Eğer kişinin birden fazla icrası var ise icra yazıları geliş tarihlerine göre sıraya konularak, bunların hangi icra dairelerine ait olduğunu ve gelen icra dosyasının da sıraya konacağını, diğer ödemelerin bitiminde kesintinin başlatılacağı bilgilerini içermelidir.
  • İcra müdürlüğünün koyduğu oranda ücret kesintisi uygulayıp kesinti tutarının icra dosyasına aktarılması gerekmektedir.
  • İcra dairesi ile yazışmaların KEP adresi üzerinden, bu mümkün değil ise yasal süresi içinde iadeli taahhütlü yapılması tavsiye olunur.
  • Kesintinin tamamlanması üzerinde İcra dairesine bilgi verilmelidir. Bu durumda ek dosya masrafı vb. çıkabilir. Aynı usulde devam edilebilir.
  • Bir icra kesintisi bitmeden diğerine geçilemez. Hangi icra dosyasının tarihi daha eski ise o dosyada birinci sıraya konularak tarihe göre bir sıralama yapılır. İşçi ücretinden yapılan kesinti ¼ oranına ulaşmadı ise, sınıra bağlı kalmak koşulu ile başka bir icra kesintisi yapılıp ilgili icra dairesine gönderilebilir.
  • İşçinin talebi halinde daha fazla kesintiye gidilebilir. Durum değişiklikleri icra dairesine bildirilmeli.
  • İşyerleri icra yazısının ulaştığı tarihten itibaren icra takibini yapmakla yükümlüdür. İcra Müdürlüğünden gelen tebligata cevap verilmediği ve/veya personelin işyerinde çalışma durumunda değişiklik olması halinde İcra Müdürlüklerine bilgi verilmemesi halinde, İcra İflas Kanununun 355, 356 ve 357 Maddeleri gereğince, bilgi vermeyen sorumlu kişiler hakkında yasal işlem yapılacağı bildirilmiştir. Bu nedenle mutlaka yapılan işlemlerde yukardaki açıklamalar dikkate alınarak işlem yapılması, yapılan kesintilerin ilgili dairelere gönderilmesinin sağlanması konusunda dikkat edilmelidir.
  • “6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesine istinaden hak ve alacaklarına dairemiz adına haciz konulması ve İşletmeniz nezdinden almış olduğu ücret; aylık ücret ise 1/4 oranında, asgari ücret ise 1/10 oranında kesinti yapılarak vergi borcu bitene kadar”
  • Birden fazla icra dosyasının olması durumunda öncelikle sıralama usulüne dikkat edilmesi gerek. Hangi icra dosyasının tarihi daha eski ise o dosyada birinci sıraya konularak tarihe göre bir sıralama yapılır. Şayet işçinin icra dosyalarından birisi bittiyse ancak ilgili icranın bittiği ay içerisinde tavan kesinti oranı olan %25’e ulaşılmadıysa sıradaki icradan bu %25’lik kısmı tamamlayana kadar kesinti yapılabilir ve icra dairesine ödenebilir.
  • İşçinin sosyal haklarının tamamı (prim, ikramiye, kıdem tazminatı vb.) haciz edilebilir.
  • İcra kesintisi yasal kesintilerinden sonra yapılmalıdır.

SONUÇ

Kanunlar ücretli çalışanın icra ve nafaka borcunun tahsilatını işverene yükleyebilmektedir. Bu nedenle borcun tahsili için işçiden ziyade işverene tebligat çıkarılmaktadır.

İşveren olarak kanunlar karşısında zor duruma düşmemek için icra yazılarına yasal sürelerinde cevap verilmeli. İşçinin hakları da gözetilerek mevzuat çerçevesine kesintiler yapılmalı ve ilgili icra müdürlüklerine süresinde aktarılmalıdır.

KAYNAK

  1. 4857 sayılı kanunun 32 ve 35’inci maddeleri
  2. 2004 Sayılı İcra iflas kanunu 82, 83’üncü maddeleri
  3. Ankara Hukuk fakültesi 2005 dergisi “4949 SAYILI KANUNLA DEĞİŞİK İCRA VE İFLAS KANUNUNA GÖRE ADİ VE REHİNLİ ALACAKLARIN SIRASI” Dr. Adnan DEYNEKLİ
  4. Yaklaşım dergisi, Ekim 2024 / Sayı: 382 Mahmut ÇOLAK
Bu Sayfayı Paylaş