İş hayatında ara sıra duyarız beyaz yaka mavi yaka. Peki pembe yaka veya gri yakayı duyuyor musunuz? Bizde geri kalmayalım diyelim ve neymiş bu alternatif renkler öğrenelim.

Giriş

Öncelikle kim bu beyaz yaka mavi yaka işçileri? İşçi nedir?

TDK’ye göre işçi veya emekçi başkasının yerine bedenini, el becerisini veya zihin gücünü kullanarak ücret alan kimsedir. Kısaca bu terimin buraya kadar nasıl geliştiğine bakalım. Avcı-toplayıcı atalarımızın tarımla uğraşmaya başlamasından sonra yerleşik hayata, medeniyete artık göz kırpmıştık. Medeniyet ise Medine’den gelir, Arapça Medine şehir demektir. Yerleşik hayat ve şehir ile mülkiyet kavramı gelişti ve bununla beraber işçi kavramı da gelişmiştir. Bir de bu tanımlamaya 19.yy’dan yaşamış ünlü Alman filozof Karl Marx açısından bakalım. Marx’a göre proleter yani işçi feodalizmin çözülmesinin ardından mülksüzleşen ve sanayi devrimiyle beraber üretim araçları olmayan alt sınıf kişiler olarak tanımlanır.

E birazda bizim beyaz-mavi yakanın tanımına ve ne yaptıklarına bakalım.

Beyaz-Mavi Yakalar

Mavi Yaka

Daha çok sanayi devrimiyle 19.yy’ın sonlarında ortaya çıkan mavi yaka işçileri fiziksel iş gücünü temsil etmek için kullanılmıştır. Mavi yakalı işçiler genellikle inşaat, fabrika, tekstil, sanayi sektörü alanlarında çalışırlardı. Neden mavi? Mavi tercih edilmesinin sebebi çalışma alanlarından dolayı dayanıklı ve kir tutmayan iş kıyafetlerine ihtiyaç duymalarıydı. Tarihsel ve sembolik anlamına baktığımızda ise sanayi devrimiyle bu terim popülerlik kazandı. Sembolik olarak güç ve dayanıklılık ile ilişkilendirilirdi.

Beyaz Yaka

Beyaz yaka daha entelektüel genelde ofis çalışanlarını tanımlamak için 20.yy’ın başlarında kullanılmaya başlamıştır. Beyaz yaka mavi yakaya göre zihin gücüyle çalışır; büro, yönetim, finans alanlarında bulunurlar. Neden beyaz olduğuna gelirsek, bu renk genellikle bu tür işlerde giyilen beyaz gömlekleri ve kravatları simgeler.

Bu yakalar eğitim düzeyi, hijyen, sağlık vb. farklılıklarla ayrılsa da zamanla teknoloji ve iş yapma biçimlerinin değişmesiyle yeni renklere ve kavramlara ihtiyaç duyulmuştur. O zaman birazda bu değişim dönüşüme bakalım.

RENKLERİN GÜCÜ

 

Altın Yaka

“Altın yaka,” genellikle yüksek gelir elde eden ve prestijli pozisyonlarda çalışan profesyonelleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu kişiler, genellikle finans, teknoloji, hukuk gibi sektörlerde yer alırlar ve işlerinde yüksek başarı ve yetkinlik gösterirler. Altın yaka terimi, aynı zamanda bu bireylerin gelir seviyesinin, eğitim düzeyinin ve kariyer ilerlemesinin göstergesi olarak da değerlendirilebilir.

Gri Yaka

“Gri yaka,” genellikle hem ofis hem de saha çalışmalarını içeren, teknik veya uzmanlık gerektiren işlerde çalışan kişileri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu terim, beyaz yakalı çalışanların daha yönetimsel ve idari pozisyonlarda, mavi yakalıların ise daha fiziksel işlerde bulunduğu bir grubu ifade eder. Gri yaka çalışanlar, mühendisler, teknisyenler ve uzmanlar gibi çeşitli meslek gruplarını kapsar ve genellikle hem analitik düşünme hem de pratik beceriler gerektirir.

Pembe Yaka

“Pembe yaka,” genellikle hizmet sektörü çalışanlarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu kategori, restoranlar, oteller, perakende gibi alanlarda çalışanlar, hemşireler, öğretmenler gibi meslekleri kapsar. Pembe yaka çalışanlar, genellikle doğrudan müşteriyle etkileşimde bulunur ve hizmet sunma becerileri ön plandadır. Bu terim, beyaz ve mavi yaka sınıflandırmalarının dışında kalan bir grubu ifade eder.

Yeşil Yaka

“Yeşil yaka,” çevre koruma ve sürdürülebilirlik alanında çalışan profesyonelleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu kategori, çevre mühendisleri, sürdürülebilirlik uzmanları, ekoloji araştırmacıları ve benzeri meslek gruplarını içerir. Yeşil yaka çalışanlar, çevresel etkiyi azaltma, kaynakların korunması ve sürdürülebilir uygulamaların geliştirilmesi konularında faaliyet gösterirler. Bu terim, çevre bilincinin artmasıyla daha fazla önem kazanmıştır.

Sonuç

İşçi kavramının geçmişten bugüne sürekli sınıflanması ve ayrımının genişlediğini fark ettik. Alternatif yaka renklerini de bunun üzerinden yazdık. Peki ya yaka renkleri artmaya devam eder mi? Yazımıza basit bir gözlemle baktığımızda evet, artarak geldiğini görüyoruz. Bir de tam tersini düşünelim. Yapay zekâ gelişip bütün işleri kendi yapıp sınıflandırmayı bire indirirse şaşırır mıyız? En azından imkânsız değil diyebiliriz. Bundan sonra işçiler sadece yapay zekaya komut vermekle sorumlu olabilir. Bir de yapay zekayı kodlayan ikinci bir yaka olabilir. Biz bugün için uluslararası ortalama gözlemleri tamamladık diyebiliriz. Ama görünen o ki yeni bir yakaya veya tek bir yaka bizi şaşırtacak bir durum değil gibi. Dünyada yaka renkleri ayrımıyla alakalı kesin bir ayrım olmasa da sosyolojik ve yapısal anlamda görünür bir fark vardır.  Yeni yüzyılda da özellikle son dönemde iş yapma biçimlerinin hızlı değişimi bize yeni iş bölümleri ve yeni yakalar getirebileceğini gördük. Kanunlarda yakalar arasında bir fark olmasa da iş bölümü, organizasyon ve yeni iş kanallarını iyi tanımlayabilmemiz için bu gruplandırma önemli olabiliyor.

Bu Sayfayı Paylaş