Sürdürülebilirlik son yıllarda herkesin dilinden düşmeyen bir kavram haline geldi. Devletler, büyük şirketler, bilim insanları ve daha niceleri…

Sürdürülebilirlik Nedir?

Sürdürülebilirlik, birey olarak ya da toplumsal bir şekilde sınırlı kaynakları kullanarak sürekli olarak kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlama kavramıdır. Sürdürebilirlik, mevcut kaynakların gelecek nesillere aktarılabilmesi için mevcut kaynakların kullanımında sınırlı hareket etme anlamına ve gelir ve temelinde çevresel sistemlerle hareket edilir. Çevresel sürdürülebilirlik, dünyadaki ekosistemleri desteklemeye devam edebilmesi için doğal kaynakları korumaya, kirliliği azaltmaya ve gezegene özen göstermeye aktif olarak çalışmayı içerir.

Bir başka deyişle Sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden mevcut ihtiyaçlarımızı karşılamayı içeren ürün, mal ve hizmetlerin geliştirilmesi ile ilgili bir kavramdır. Bir kavram olarak sürdürülebilirlik, çevrenin tükenebilir bir kaynak olduğunu kabul eder. Bu nedenle, çevreyi ve kaynaklarını rasyonel kullanmak ve onu Dünya’nın, çevremizin, insanlığın ve tüm canlıların iyiliği için korumak önemlidir.

Bu şekilde, “sürdürülebilirlik” terimi, doğal kaynakların aşırı kullanımı, üretim operasyonları, ürünlerin doğrusal tüketimi, yatırımların yönü, kişini yaşam tarzı, tüketici satın alma davranışları gibi alanlardaki gelişmeleri karakterize etmek için geniş çapta uygulanmıştır.

Çoğu kişi onu çevre ile ilişkilendirirken, sürdürülebilirlik ekonomik kalkınma ve sosyal sorumluluk dahil olmak üzere farklı alanlarda görülebilir. Bu alanlarda sürdürülebilirlik, Dünya’nın taşıma kapasitesini , ekosistemlerin sürdürülebilirliğini, meslekleri, davranış kalıplarını vb. içerir.
Sürdürülebilir bir toplumda, insanlar doğal çevre ile uyum içinde yaşar, gelecek nesiller için kaynakları korur, böylece günümüz ve gelecekteki herkes sosyal adaletten ve yüksek yaşam kalitesinden yararlanır.

Bununla birlikte, günümüzde dünya genelinde toplumların karşı karşıya olduğu çevresel ve sosyal sorunlar nedeniyle sürdürülebilirlik giderek belirli bir şekilde kullanılmaktadır. Günümüzde sürdürülebilirlik, genellikle, modern toplumların yaşam kalitesinin düşmesine izin vermeyen bir ekolojik dengeyi korumak için insanoğlunun doğal kaynakların tükenmesini önlediği süreç ve eylemler olarak tanımlanmaktadır.

Sürdürülebilirlik kavramı, genel olarak belirli bir kaynağın korunmasını amaçlayan programları, girişimleri ve eylemleri belirtmek için kullanılır; Sürdürülebilirlik fikri genellikle üç alana ayrılır: Ekonomik, Çevresel ve Sosyal;

Ekonomik Sürdürülebilirlik

Ekonomik sürdürülebilirlik, toplumun sosyal, çevresel ve kültürel yönlerini olumsuz etkilemeden uzun vadeli ekonomik büyümeyi destekleyen uygulamaları ifade eder. “Ekonomik Sürdürülebilirlik” kavramı hem yenilenebilir hem de tükenebilir girdiler dahil olmak üzere ekonomik üretim için fiziksel girdiler sağlayan doğal kaynakların korunmasına odaklanır. İş bağlamında, zaman içinde şirket karlılığını korumak için varlıkların verimli kullanımını ifade eder.

Çevresel Sürdürülebilirlik

Çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik ve sosyal ilerlemeden vazgeçmeden doğadaki biyolojik çeşitliliğin korunması anlamına gelir. Çevresel sürdürülebilirliğin asıl amaçları şunlardır: suyu korumak, enerji tasarrufu yapmak, atıkları azaltmak, geri dönüştürülebilir ambalaj kullanmak, plastik kullanımını sınırlamak veya ortadan kaldırmak, sürdürülebilir ulaşım kullanmak, kağıdı yeniden kullanmak vb.…

Çevresel sürdürülebilirliğin faaliyet gösterdiği alanlara örnek verecek olursak, sürdürülebilir altyapıya yatırım yapması, düşük emisyonları ve ortalamanın oldukça altında kirlilik seviyeleri ile mükemmel hava kalitesine sahip olmasıyla tanınan İsveç şehri Stockholm’dür. Böylece şehir, ekonomik kalkınma ve çevre koruma arasında bir denge kurmuştur. Türkiye’de ise “Sıfır Atık” projesi ile tüm şirketlerle el ele verip bu projeyi hayata geçirmesi örneğini verilebilir.

Sosyal Sürdürülebilirlik

Sosyal sürdürülebilirlik, toplumların çerçevesini oluşturan hizmetlere yatırım yaparak ve katılım sağlayarak sosyal sermayeyi korumayı amaçlar. Gelecek nesilleri korumak için yapılan çalışmaların dünya üzerinde bir etkisi olabileceğini kabul etmek bu alanda çalışanların genel değeridir. Sosyal sürdürülebilirlik, uyum, karşılıklılık ve dürüstlük ve insanlar arasındaki ilişkilerin önemi gibi kavramlarla sosyal kaliteyi korumaya ve geliştirmeye odaklanır. Yasalar, bilgiler ve paylaşılan eşitlik ve haklar fikirleri ile teşvik edilebilir ve desteklenebilir. Sosyal sürdürülebilirlik, Sosyal sürdürülebilirlik kişisel bazda olabileceği gibi büyük şirketlerin STK’larla iş birliği yaparak sürdürülebilirlik için proje çalışmaları yapmaları örnek verilebilir.

Sürdürülebilirlik konusu her açıdan incelebilen her açıdan ele alınabilen ve aynı zamanda her alanı ilgilendiren bir konudur. Sürdürebilirlik hem bireysel hem toplumsal olarak tüm insanlığı ilgilendiren bir konudur. Bu yüzden büyük büyük firmaların bu yöndeki uygulamaları, söylemleri ve değerlerini yansıtmak hem ekonomi dünyasına hem toplumsal dünya için önem arz etmektedir. Bu sebeple büyük firmalardan küçük işletmelere kadar iş dünyası bu konu üzerinde durmaktadır.

Peki İş Hayatında Sürdürülebilirlik Nedir?

İş hayatında sürdürülebilirlik, kısa vadeli kârlara odaklanmanın neden olduğu uzun vadeli zarara ilişkin kamu endişelerine yanıt olarak kurumsal etiğin bir bileşeni olarak ortaya çıktı. Bu sorumluluk görüşü, firmaların uzun vadeli faydaları anında geri dönüşler ile dengelemeye ve kapsayıcı ve çevreye duyarlı hedefler peşinde koşmaya teşvik eder. Firmalar bu alanda çeşitli uygulamalar yaparlar. Emisyonları azaltmak, enerji kullanımını azaltmak, ürünleri adil ticaret kuruluşlarından temin etmek ve bunların fiziksel atıklarının düzgün bir şekilde ve daha küçük bir karbon ayak izi ile bertaraf edilmesini sağlamak, sürdürülebilirliğe yönelik hareketler olarak nitelendirilebilir. Şirketler ayrıca belirli bir yıla kadar sıfır atık paketleme taahhüdü veya genel emisyonları belirli bir oranda azaltma gibi sürdürülebilirlik hedefleri de belirlediler.

Sürdürülebilir işletmeler, çalışmaları için kararları verirken çok çeşitli çevresel, ekonomik ve sosyal faktörleri göz önünde bulundurur. Bu kuruluşlar, kısa vadeli kârların uzun vadeli yükümlülüklere dönüşmemesini sağlamak için faaliyetlerinin etkisini izler. İş dünyasında sürdürülebilirlik fikri, bir işletmenin faaliyetlerini gelirine dayalı olarak destekleyip destekleyemeyeceğini tartışmak için genellikle finansal bir bağlamda gündeme getirilse de çoğunlukla çevresel ve sosyal bir etki ile ilişkilendirilir.

Sürdürülebilir bir iş stratejisinin amacı, bu alanlardan en az birinde olumlu bir etki yaratmaktır. Şirketler sorumluluk almadığında, bunun tersi gerçekleşebilir ve bu da çevresel bozulma, eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik gibi sorunlara yol açabilir. İş yaşamında sürdürülebilirlik kendi çapında yapılacak uygulamalar olabileceği gibi sosyal sorumluluk kapsamında yaptığı çalışmalarda önem arz etmektedir. Kurumların bu alandaki çalışmaları sosyal sorumluluk projeleri STK ile ilişkileri vs. şirketin genel değerlerini gösterir. Bu her açıdan şirketin misyon ve vizyonuyla bütünleşmedikçe şirketin dışardan algısı zedelenebilir.

Her kurum, sürdürülebildiğin yukarıda bahsedilen üç sütunu (ekonomik, çevresel, sosyal) doğrultusunda hareket halinde olması ve tüm çalışmalarını bu temelden yürütmesi iş dünyasında birçok avantaj sağlayabilir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Artan Yatırım
  • Bütçe Tasarrufu
  • Müşteri Çekmek
  • Yatırımcı Kazanımı
  • Yetenek Kazanımı
  • Yasal Gerekliliklere Uygunluk
  • Rekabet Fırsatı
  • Gelir Artışı

Gelecek nesiller için; Sorumlu Davran, Sürdürülebilir Düşün…

Bu Sayfayı Paylaş